Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Artık yarısını geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerifinizi her bakımdan en verimli şekilde idrak ettiğiniz inancıyla önümüzdeki haftalarda vasıl olacağımız Kadir Gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.
Elbette her zaman olduğu gibi milletimizin birlik ve beraberliğinin en önemli değerlerinden olan bu ayı, zehirlemek isteyenler de çıkmıştır. Kimi zaman provokasyonla, kimi zaman milletin inancına hakaret ederek, kimi zaman da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de ramazanın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanların olduğunun farkındayız. Ancak ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah’a hamd olsun artık komedi seviyesinde bile makes bulmuyor.
İnsanlarımız, milli ve manevi değerlerinin sembollerine samimiyetle sahip çıkmanın yanı sıra farklı hayat biçimlerini de hoşgörüyle karşılıyor. Bilhassa ramazan ayında şu hakikate hep beraber şahitlik ediyoruz: Türkiye’nin beşeri zenginliği, küresel ve yerel tüm kumpaslara rağmen hala en büyük dayanağımız, güç ve güven kaynağımızdır. Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın süredir verdiğimiz çetin mücadeleler vardır.
Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni ne inancı ne mezhebi ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği bir iklimi hamd olsun tesis ettik.
23 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın, sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eşgüdüm içinde yürüttüğümüz terörsüz Türkiye girişimimizle Türkiye’nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin çözümü için cesur bir adım attık.
Aynı şekilde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma gayretlerini de boşa düşürdük. İnsanı, merhameti, vicdanı, adalet, hakkaniyeti esas alan politikalarımızla bölgemiz başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere giriyoruz.
Ekonomide bir süredir yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek bir programı başarıyla uyguluyoruz. Bu yılı da disiplinli bir şekilde geçirdikten sonra önümüzdeki seneden itibaren bilhassa sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atmaya başlayacağız.
Birileri, kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır.
Halbuki karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün son olarak da sahtekarlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı buluyor. ‘Daha kötü ne olabilir?’ dedikçe bakıyorsunuz ertesi gün daha fazlası, daha yüz kızartıcı olanı ortaya saçılıyor.
Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan, petrol tankerleriyle sebze-meyve taşıma skandallarına, şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan, kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var. Öyle ki bilhassa belediyelerde yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar, ana muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin bile sabır taşını çatlatmaya, onların da tahammül sınırlarını zorlamaya başladı.
Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet, bu anlayışın tüm belirtilerine ana muhalefet cephesine baktıkça hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çekidüzen veremeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz.
Bizim gündemimiz bellidir. Biz, deprem gibi, sağlık gibi, tarım gibi, enerji gibi, ekonomi gibi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraşıyoruz.
Elde ettiğimiz başarılarda kuruluşundan bugüne AK Parti’ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmuyoruz. Çünkü biz, bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi kadro hareketiyiz.
Bu vesileyle hem ana kadememizin, hem de kadın ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni veya yeniden görev alan arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. AK Parti’nin en önemli vasfı, hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdır.
Eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralan sizler, partimizi sadece bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacaksınız. Bunun yanında Cumhuriyetimizin ikinci asrını kucaklayacak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu da sizler inşa edeceksiniz.
Her birinizden birikiminizle, üretkenliğinizle, emeğinizle, ekip ruhunuzla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmanızı bekliyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum.
Genel merkezinden il ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti yönetiminde görev almak demek, ülkenin ve milletin hizmetkarı olmak demektir. Hizmetkarlık makamı, ne kibri, ne riyayı, ne tembelliği ne de başka herhangi bir süfli tavır ve davranışı kaldırır.
Yolumuzu kaybettiğimizde ise ilk sınamada yardan aşağıya yuvarlanmamız mukadderdir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, Türkiye’nin 90’lı yılları bu gerçeği sayısız örnekleriyle doludur. Dikkat ederseniz, AK Parti’ye ömür biçenlerin hepsinin ömrü bitti ama biz dimdik ayaktayız.
Sıkıntı çektiğimiz hususların hiçbiri, diğerlerinin bizden daha başarılı olmasıyla ortaya çıkmış değildir. Hepsi de kendi eksiklerimizin, kendi hatalarımızın mahsulüdür. Yapmamız gereken, bunlardan gereken dersleri çıkartarak gece gündüz çalışıp milletimizle muhabbetimizi güçlendirmektir.
Siyaset, sahada yapılır. Gönüllere sahada girilir. Seçimler, sahada kazanılır. Bunu becerdiğimizde ötekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar hepsi beyhudedir. Biz, sandıktan güçlü bir şekilde çıktığımızda isterse yedi düvel bir araya gelsin hiçbir anlam ifade etmez.
Muhalefetin yaptığı gibi hiç çalışmadan, üretmeden, gayret göstermeden sadece yarısı yalan, yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanırsak, akıbetimiz de onlar gibi olur. Biz, çalışacağız. Çok çalışacağız. Bilinçli çalışacağız. Verimli çalışacağız. Hasbi ve harbi çalışacağız. Bunu hakkıyla yaptıktan sonra gerisini rabbimize bırakacağız. Hakkımızda neyin hayırlı olduğunuz ancak rabbimiz bilir.
Ramazan Bayramı sonrası artık havalar da ısınacağı için sıkı bir çalışma dönemine girmemiz şarttır. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk, muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır.
Milletimize kendi yaptıklarımızı, kendi projelerimizi, kendi vizyonumuzu bıkmadan, usanmadan, yılmadan, yorulmadan anlatacağız ki böyle bir zafiyete mahal vermeyelim. Bu hususta ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, partimizin tüm organlarıyla ben sizlere güveniyorum.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim, tuttuğumuz oruçları, eda ettiğimiz ibadetleri, yaptığımız hayır ve hasenatı katında kabul eylesin. Bir kez daha sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyor, Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Kalın sağlıcakla.”
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 sozmecliste.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.